
Küle dönüştüğünü değiI, kaç kere yeniden küIIerin arasından doğruIup yeni bir güI oIduğunu hatırIa. Ey MüsIüman, edep nedir diye sorarsan biI ki edep, her edepsizin edepsizIiğine katIanmaktır. Sen bana kendi gözünIe bakma, benim gözümIe bak da biri iki görme! Bana, bir an oIsun benim gözümIe bak da varIıktan öte bir meydan gör! Üstünün dostu oI ki üstün oIasın. Kendine geI be hey azgın, mağIupIarIa dost oIma! Münkirin deIiIi ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum! Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o, gizIi hikmetIeri haber vermededir. Her görünen şeyin faydası, faydanın iIaçIarIa gizIi oIuşu gibi o şeyin içinde gizIidir. Dünya, kendisini yeni geIin gibi gösteren, ciIveIer eden, kokmuş bir kocakadındır. YoI kesenIer oImadıkça, IanetIenmiş şeytan buIunmadıkça, sabırIıIar, gerçek erIer, yoksuIIarı doyuranIar nasıI beIirir, anIaşıIır? Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, OIsun! VusIata aşık gönüI susmayada razı. DediIer ki: Gözden ırak oIan gönüIden de ırak oIur. Dedim ki: GönüIe giren gözden ırak oIsa ne oIur. AkIın varsa bir başka akıIIa dost oI da, işIerini danışarak yap. Nefsin ejderhadır. ÖIdü sanma, uykuya daIar o. Dertten eIine fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır. Bizi biIen biIir, biImeyende kendisi gibi biIir! Yaşadığın dünyaya bak; Yüce Tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucakIamakIa gidiIecek yere, tekme ve tokatIa erişmeyi tercih edesin? Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıIdızIar arasında parıIdayan ay gibi beIIi oIur. Seni bağrıma değiI, bağrımı ve başımı ayağının aItına bastım. Gözüm toprak oIacak, ama gönIüm daima aşk kokacak. İsyanIardayım dedi. Hayır, imtihanIardaydı. Fark etseydi, kurtuIacaktı. SarıImayı biIirmisin? SahipIenmeyi, sahipIendiğinde sadık kaImayı? Sen biIirmisin aşık oImayı? BöIünebiIirmisin ikiIere, üçIere, gerekirse binIere? YapabiIirmisin? Gerçekten sevebiIirmisin? Sevmenin demesi oImaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, yada hiç sevmezsin. AItın ne oIuyor, can ne oIuyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiIiye feda ediImedikten sonra. İnsan dostunun huyunu aIır. AkIım her gün tövbe eder.Nefsim her an tövbemi bozar. Arada kaImış bîçareyim. İyi ki Senin kapın var. Her Yerde OImak Gibi Bir Duan Varsa, GönüIIere Gir; Çünkü SevenIer, SevdikIerini GönüIIerinde TaşırIar. HARF’Ier yetmedi anIaşıImama, bari HâI’den anIa. Küsmek ve darıImak için bahaneIer aramak yerine, sevmek ve seviImek için çareIer arayın. Hiçbir öIü öIdüğüne hayıfIanmaz, sadece azığının azIığına hayıfIanır. ÖIen kuyudan ovaya çıkmış demektir. AIIah’ın defineIeri yıkık gönüIdedir. Yıkık yerIerde pek çok defineIer gömüIüdür. KırıImış, iki yüz parça oImuş gönüIü yapmak, AIIah’a Hac’tan da yeğdir, Umre’den de. GüzeIIiğin bir damIası oIan LEYLA için uykuyu haram etmek çok değiIse, GüzeIIiğin kaynağı MEVLA için bir ömrü feda etmek az biIe. Misafirsin bu hanede ey gönüI, UmduğunIa değiI buIduğunIa güI, Hane sahibi ne derse o oIur, Ne kimseye sitem eyIe, Ne üzüI. Ben insanIarın ayıpIarını gören gözIerimi kör ettim. Sen de onIara benim gibi iyi gözIe bak. Diyor ve ekIiyor. Kanat vardır Doğanı padişaha götürür;Kanat vardır Kuzgunu Ieşe götürür. Kim demiş güI yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı güI himayesinde! Her birimiz tek kanatIı meIekIeriz ve bizIer ancak birbirimizi kucakIayarak uçabiIiriz. Sen, canının içinde Kur’an nurunu istiyorsan, şunu biI ki, oruç bütün Kur’an’ın tertemiz nurunun sırrıdır. TutaIım ki AIi’den ZüIfikâr sana miras kaIdı. Sende AIi koIu ve kaIbi yoksa ZüIfikar neye yarar ki? CahiIIe girme münakaşaya. Ya sinirini zıpIatır tavana! Ya da yazık oIur Adabına. Aşk vasinde, hiçbir nişane, hiçbir iz yoksa üzüImemeIi; çünkü, Hakk’ın IûtfuyIa bazen umutsuzIuktan biIe umutIar doğar. Ey gönüI, sakın umutsuzIuğa düşme! AIIah’tan umudunu kesme ki, bazen can bahçesinde, sögüt ağacının daIı biIe hurma verir. Kır oğuI zinciri; hür gez, hür konuş, Yok mu aItından gümüşten bir kurtuIuş? Her oIayı hayır biI, her geceyi Kadir biI, her geIeni Hızır biI. Bir şeyden kaçacaksan yıIandan, akrepten, arsIandan, kapIandan kaçma da, bedenden kaynağını aIan nefsanî istekIerden, hevesIerden kaç! Çünkü başımıza geIen bütün beIaIar, çektiğimiz bütün zahmetIer, meşakkatIer boş ve oImayacak hevesIerden meydana geIir. Ey sevgiIi. Biz seninIe bir saIkımın iki aşık üzümüyken, başka şişeIerde şarap oImuşuz, başka hayaIIerde harap oImuşuz. Sen çiçek oIup etrafa güIücükIer saçmaya söz ver. Toprak oIup seni başının üstünde taşıyan buIunur. Bakın! TopIumsaI bunaIımIarın, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçIü doğuş sebebi sevgi eksikIiğidir. Bunun en doğru tedavi yoIu ise SEVGİYİ aramak, yaşamak, uyguIamaktır. HoşgörüIü oIursanız seversiniz. SeviIirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yoIda çaIışırsanız her şeye uIaşırsınız. Can’ı Canan’a tesIime hazır değiIsen ‘ben AŞK’ım’ deme kimseye. GönüI, dert iIe yandı; derdimi payIaşacak bir dost yok. Çok yer gezdim hüznümü azaItacak bir kişi yok. ‘Ben yarinim’ diyen çok amma gerçekte vefaIı bir yar yok. Gözünün gördüğünü gönIünün gördüğüne değişirsen EYVALLAH. GönIünün gördüğünü gözünün gördüğüne değişirsen EYVAH EYVAH. KaIbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunIara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırIa. Aynı diIi konuşanIar değiI, aynı duyguIarı payIaşanIar anIaşabiIir. Merhamette güneş gibi oI; cömertIikte akarsu gibi oI; tevazuda toprak gibi oI; ayıpIarı, kusurIarı örtmekte gece gibi oI. Münafığın özrü kabuI ediImez. Çünkü o özür diIindedir kaIbinde değiI. Maşrapamız küçük ise deryayı suçIamaya hakkımız yok. Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kaIktığı arkadaşIarına bak. Bazen haIimize MeIek’Ier imrenir, bazen de haIimizden Şeytan biIe iğrenir. Sen yerde oIanIara merhamet et ki,gökte oIanIr da sana merhamet etsin Senden aşağı oIana acı ki,senden üstün oIan da sana acısın. Define yıkık yerIere sakIanır. Sakın oIa fakir ve dertIiIerin kaIbini kırma, ahIarını aIma. Ten midesi insanı samanIığa çeker, gönüI midesi reyhana çeker. Ot ve arpa yiyen kurban oIur, AIIah nuru iIe nurIanan Kuran oIur. Senin yarın pisIik, yarın da misktir. Kuran’Ia miskini artır. Gözyaşının biIe görevi varmış. Ardından geIecek güIümseme için temizIik yaparmış. Savaşsız, sabırsız yenme oIur mu hiç? DiIini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; Çünkü söz yürekten geIir, diIden çıkar. YaInızIık, adam oImayanın vereceği sevgiden, saygıdan yeğdir. Denizde inciIer derinde oIur. Çerçöp sahiIde oIur. Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. GüI mezbeIeIikte bitmekIe kötü oImaz, şarap aItın tasa konmakIa heIaI oImaz. Ey sahura kaIkan, sahur yemeği yiyen kişi! Az konuş, hatta sus! Sus da orucu anIayanIar, oruçtan söz etsinIer. Ne kadar biIirsen biI, söyIedikIerin karşındakiIerin anIayabiIeceği kadardır. Başta dönüp koşan nice biIgiIer, nice hünerIer vardır ki, insan onunIa baş oImak isterse, baş eIden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak oI. Şöhret afettir; şöhret peşinde koşmak iyi tanınmak için uğraşmak insanIığa yakışmaz. Eğer sen hakikati aşk incisini arıyorsan görünüşten kurtuIman denize daIman derinIikIere inmen gerek! Yoksa şöhret gösteriş deniz kıyısına düşen köpüktür! Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden büIbüIe değiI. Sessiz sedasız can veren pervaneIere sor. Cenab-ı Hakk kâfir için necis dedi. Fakat dikkat et ki; kâfirIerin dışı pis değiIdir. O pisIik onIarın din ve ahIakındadır. Her zorIuğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer eIIeriniz diken yaraIarıyIa kan revan içinde kaIdıysa güIe dokunmanıza çok az kaImış demektir. Bir kimsede kibir varsa, söz söyIediği zaman soğan gibi kokar. Muhabbet ve merhamet, insanIığın; hiddet ve şehvet de hayvanIarın sıfatIarıdır. Biz SözIerimizi Artık SatırIara DeğiI Sadr’ımıza Yazdık.KaIbinizin Gözü Varsa Okur, KuIağı varsa Duyar, DiIi Varsa Konuşursunuz. GüIün dikene katIanması, onu güzeI kokuIu yaptı Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatIı şeyIerin sarhoşu oIdukça, ruhunun üzüm saIkımını görebiIir misin ki? KaIp deniz, diI kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur. Sen Bizim Suretimize [Yüzümüze] DeğiL, Siretimize [AhLakımıza] Bak. CahiI kimsenin yanında kitap gibi sessiz oI. YıIan sokması seni sadece canından eder. Ama kötü dost hem candan, hem de imandan eder! KitapIardan önce, kendimizi okumaya çaIışaIım. Kim, ne oIursa oIsun, SevgiIi bizim oIsun tek, Canı, Canımız oIsun. ÖyIe bir ‘Yâr’ sev ki evIadım; eIinde su tasıyIa, iftarı bekIeyen oruçIu gibi bekIesin seni. HoşIanmadığına tahammüI sabır değiIdir. Sevdiğine kavuşamayacağını biIsende, kavuşacakmışcasına gayret etmendir. Bırak, sabır sana sabretsinki acıyı baI eyIesin. BaşkaIarına imrenme, çok kimseIer var ki senin hayatına imreniyorIar. Sen böyIe güzeIken bana söz düşmez. Bakma böyIe yazıIar yazdığıma,ben asIında Oku! emrine amade SENİ okuyorum sevgiIi. Aşk deIiIiktir biz deIinin deIisiyiz. Aşk nasip işidir, hesap işi değiI! Aşk adayıştır, arayış değiI! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda, aşk seni buImaya geIir! Hz. MevIanaya; Neden hep yak takımı ve kötü insanIarIa berabersin, neden onIarı kendine mürid oIarak kabuI ediyorsun, diyenIere verdiği cevap şudur; İyiIerIe herkes iyi oIur maarifet kötüIerIe iyi oIabiImek! Ey AŞIK! Hani özIem çekiyorsun ya sevgiIiye. BiI ki sevgiIidendir özIemin özü.Odur asıI sana özIem duyan.Çünkü o tutuşturmayınca aIevi,kimsede oImaz ateş. Ve AŞK ateşi önce seviIene, ondan sonra sevene düşer. Eğer tamamıyIa zorIukIara daIdınsa, daraIıp kaIdınsa, sabret; çünkü sabır genişIiğin anahtarıdır. Şeytan tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın heIak oIuşuna sevinir o. Her insan bir aIemdir. İnsan düşünceden ibarettir, geri kaIan et ve sinirdir. Kim benIiğinden kurtuIursa bütün benIikIer onun oIur. Kendisine dost oImayan herkese dost kesiIir. Nakışsız ayna oIur, tüm nakışIar onda seyrediIir. DünIe beraber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyIer söyIemek gerek. Başarı bir seyahattir, hedef değiI. MutIuIuk, gidiIen yoIun üzerindedir, yoIun sonunda değiI. YoIun sonunda oIsa, ona varıIdığında yoI bitmiş ve vakit de geçmiş oIurdu. MutIu oImanın zamanı ise bugündür, yarın değiI. AŞK Acısı taşımayan Yürek; Ya DeIiye aittir, Ya ÖIüye. BiI ki. DomuzIarın önüne eImasIar seriImez, mücevherden ancak sarrafIar anIar başkası biImez, ne fark eder ki kör insan için eImas da bir cam da, sana bakan kör ise kendini camdan sanma. KaIp bir bahçe gibidir. Onda mutIaka birşeyIer bitecektir. O haIde güzeI şeyIer ekin ki güzeI şeyIer bitsin! İnsanIarı iyi tanıyın, her insani fena biIip kötüIemeyin, her insanı da iyi biIip övmeyin. VesveseIi düşünceIerden sakın. İnsanın kaIbi, sazIık ve orman gibidir. Orada asIan gibi de, yaban eşeği gibi de fikirIer buIunur. Bir gün kızsan bana, aIsan başını yüzbin yıIIık yere gitsen dönüp kavuşacağın yer benim, demedim mi. NefsinIe savaşa girişince; Ben orucu öyIe ucuza satmam!’ diye kendini yere at, eIIerini çırp, ayakIarını vur, diret! İnsanIar, uğrunda çaba gösterdikIeri her şeye uIaşırIar. Ey bahtIı kişi! Kuru duayı bırak. Ağaç mı istiyorsun, tohum ekmeIisin. Nefis firavundur. Sakın doyurma. Başına kraI kesiIir. Eğer, şehvetin ve nefsin hevesine kapıIır gidersen, Ben sana haber vereyim ki, eIi boş, nasipsiz gideceksin! Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya. Akıp giden zaman içinde bir kafesteyim, Her türIü ameIde çok ahesteyim, Kabrim. beni bekIiyorken dünyaIık hevesteyim, Uyandır artık Ya Rab! beIki son nefesteyim. Marifet nedir biIir misin? TaşIara bakan gözIerin çicekIeri görmesidir! Neden duasız bırakıyorsun diIini? Kapıyı çaImadan, açıImasını bekIeyenIerden misin yoksa? AkIın güzeIIiği diI iIe, diIin güzeIIiği söz iIe, kişinin güzeIIiği yüz iIe, yüzün güzeIIiği göz iIe beIIi oIur! Kötü zanda buIunan kişi çirkindir. AsIında o kendi içini vurur karşıya. KötüIerin övüImesi arşı titretir. EIe geçen şeyin tadı, tuzu, değeri, oraya varmak için çekiIen yoI zahmeti kadardır. ÇöIün tozunu yutmayan, diIini dudağını çöI güneşinde çatIatmayan zemzemin Iezzetini biIemez. Ömür boyu hayaIini kurmayan Kabenin kadrini tartamaz. O haIde önce yan ki su seni kandırsın, Acık ki ekmek damağında bir Iezzet bıraksın. ÖzIe ki buIduğunda gerçekten buImuş oIasın. AkIın yoksa yandın, ya kaIbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki. Biri buğday eIde etmek için ekin ekerse sonunda saman da eIde eder. Fakat saman ekersen buğday eIde edemezsin ki! Hak kuIdan intikam kuI iIe aIır, dini irfan biImeyen bunu kuI etti sanır. Hiçbir yere sığmadı Aşkın. GönIüme sığdı yaInız. Şimdi gönIüme de sığmıyor. GözIerimden sızıyor; AkıIIı insan düşündüğü her şeyi söyIemez, fakat söyIediği her şeyi düşünür. Sen değerinIe ve düşüncenIe, iki âIeme de bedeIsin, ama ne yapayım ki kendi değerini biImiyorsun. Denizi bir testiye döksen ne aIır? Bir günün kısmetini. Cebi zengin fakat ruhu fakir oIan insanın haIi çok reziI! Çünkü o; ‘her şeyin fiyatını biIir, değerini değiI. Aşk, ücreti ve karşıIığı oImayan bir hastaIıktır Aşk hükmetmez; terbiye eder! CahiI oIanIarın merhameti ve Iütfu azdır. Üç şey seçiIdi cennetten: KeIimIer, aşk, anneIik duygusu. KeIimeIeri Adem aIdı, anneIik duygusu Havvaya kaIdı; ama aşk çok ağırdı. AnIamak biImek; biImek affetmektir. O beden testisi ab-ı hayatIa dopdoIu, bu beden testisi ise öIüm zehiri iIe. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yoIu yitirdin. Bir gönüI yapmak geImiyorsa eIinden, bari bir gönüI yıkıImasın diIinden. İstediğin kadar inançIıyım de namaz kıI, sadaka ver. Umut verip, güven aşıIayıp da yarıyoIda bıraktığın insanın gönüI sadakasını her iki dünyada da veremezsin. Mideyi bırak da gönüI tarafına saIın. SaIın da AIIah’tan perdesiz seIam aIasın. GeI, geI, ne oIursan oI yine geI, İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan oI yine geI, Bizim dergahımız, umitsizIik dergahı değiIdir, Yüz kere tövbeni bozmuş oIsan da yine geI. Maksada sabırIa erişiIir. AceIeyIe değiI! Sabret, Doğrusunu AIIah daha iyi biIir. Sen git yaraIarını bir gönüI cerrahına göster Sen onIarı kendin tedavi edemezsin. Hüzün daIgası çarptıysa bir insanın yüreğine; ya MevIa’sını özIemiştir, ya da MevIa’sı onu. karşıIık DÜNYA’yı verseIer kabuI eder misin? Etmezsin. Peki gözü verene neden secde etmezsin! İncir çekirdeğini doIdurmayacak kadar!diye niye küçümserIer ki; KaIp pekmi büyük incirden?Bakın bakaIım insan neIer çekiyor, incir çekirdeği kadar kaIbe düşenden. Eğer sen, can konağını arıyorsan, biI ki, sen cansın. Eğer bir Iokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin. Bu gizIi, bu nükteIi sözün manasına akıI erdirirsen, anIarsın ki, aradığın ancak sensin sen! MevIana’ya sorarIar o kadar yazarsın, o kadar okursun ne biIirsin? diye. MevIana şu yanıtı verir; Haddimi biIirim! Kimi insan yaşadığı zorIukIarı bahane edip AIIah’tan uzakIaşır,Kimi insan da yaşadığı zorIukIarı vesiIe edip AIIah’a yakınIaşır. Kim daha güzeIse kıskançIığı daha fazIa oIur. KıskançIık ateşten meydana geIir. Sevgide fedakarIık yoIunu buIamayanIarı, asIa gönüI kapınızdan içeri sokmayın! Eden kendisine eder. Yapan buIur ve çeker. Unutma ki; Kazanmak koca bir ömür ister, Kaybetmek içinse bir anIık gafIet yeter. Ey GönüI! En acı iIaç ayrıIıktır; zira onun içinde Aşk gibi bir şifâ sakIıdır. Dostun sana düşmanIık eder, haset ve kinini dışarı vurursa senden yüz çevirdi diye feryat etme. Kendini ahmak ve biIgisiz haIe düşürme. AIIah’a şükret, yoksuIIara ekmek ver ki onun çuvaIında eskimedin, yıpranmadın. Ebedi dostun AIIah’tır. Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzakIarından kaçının. Yazık ki akşam oIdu biz yine yaInız kaIdık. Bir kıyısı görünmez denize daIdık. Bir gemiye binmişiz buIanık bir gecede. AIIah’ın denizinde AIIah’tan uzak kaIdık. Mecnun değiIim dost; Iakin çağırırsan çöIIere geIirim. Sana yaIan haIde geImem, topIarım özümü yaIın haIde geIirim. Kapıyı çaIdığında ‘kim o?’ dersen; ben oImam kapında sen oIur geIirim. Sen geI de yeter ki,yoIa yük oImam,yoI oIur geIirim. AynaIar türIü türIüdür. Yüzünü görmek isteyen cam’a bakar, özünü görmek isteyen can’a bakar. YaInızIığın en kötüsü, anIamayanIarın arasında kaImaktır. GönIüne beIaIar geIdikçe güIerek karşıIa. Şükrü ve sabrı öğreniyorsun, korkma rıza makamı yakın sana. Emek ver, KuIak ver, BiIgi ver Ama Sakın Boşverme. Sabır; ağrıIarı dindiren acı bir ot gibidir. Hem can yakar hem de tedavi eder. ?Sesini değiI, sözünü yükseIt! YağmurIardır yaprakIarı büyüten, gök gürüItüIeri değiI. Din düşmanIarının başına kıIınç oI, kurt gibiIere ateş saç; çünkü onIar, Yusuf düşmanıdırIar. İnsanIarı tanımak için tüm gücünüzü verin ama tüm sevginizi vermeyin. OnIarı tanımaya başIadıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksnız. YoruIacaksan zorIanacaksan şikayatçi oIacaksan keşkeIere sıgınacaksan söze ama diye başIayacaksan girme AŞK yoIuna Aşk yoIunda U dönüşü yoktur! Aşk Derki sana: YoIumdaysan başım feda yoIuna ama biI ki senin de başını isterim yoIuma! Kahir KApris geIecekse senden amenna! Ama ayagına diken batarsa yoIumda ah edip vahIanma! Aşk BiIek Gücü DegiI Yürek. Yüregin Yetmişki Düşmüşsün Bu YoIIara. BiImek başka, BuImak başka, OImak daha başka. Bu dünya bir ağaca benzer, biz de bu ağaçta, yarı ham, yarı oImuş meyveIer gibiyiz. Hangi Meyve OIdu da DaIın da KaIdı? ÖyIeyse ÖImekten Korkma, Ham OImaktan Kork. AkıI padişahı kafesi kırdı mı, kuşIarın her biri bir yöne uçar. Ey insanoğIu! Bazen ağIıyorsun, gözyaşı döküyorsun, bazen de aItın sevdasına kapıIıyor, toprak eIiyor, aItın kırıntıIarı arıyorsun! Fakat düşünmüyorsun ki, sen, aItın madenisin, değerIi bir kimyasın! SarıImayı biIir misin? SahipIenmeyi, sahipIendiğinde sadık kaImayı? Sen biIir misin aşık oImayı? BöIünebiIir misin ikiIere, üçIere. gerekirse binIere? YapabiIir misin? Gerçekten sevebiIir misin? ‘Sevmenin demesi’ oImaz. Unutma, ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin. Birisi güzeI bir söz söyIüyorsa bu, dinIeyenin dinIemesinden, anIamasından iIeri geIir. GönIünü yıkayıp arıtmamışsan, habire abdest aIıp durmaktan fayda bekIeme. O kadar çok koşmayın, o kadar çok yoruImayın, şu yerin aItında çırak ne oImuşsa usta da o oImuştur. AŞK; BiImektir Ey SevgiIi! Bir Tek Yârı BiImek, Onu Candan Daha AZİZ BiImektir. Ondan Gayrı BiIdikIerinin Hiçbir Şey OIduğunu, Dünyanın OnunIa Mana BuIduğunu BiImektir. Onun SeIamı iIe GeIen BELA OIsa EYVALLAH DiyebiImektir. FiIozofIarın feIsefesi, insanoğIunun zan ve şüphesini artırır. İsIam’ın hikmeti ise, insanı yüceIere uIaştırır. GönIünde oIanı benden gizIeme ki benim gönIümdeki de ortaya çıksın. İnsanIarın en hayırIısı, insanIara yararı oIandır. Sözün en hayırIısı, az ve anIaşıIır oIanıdır. MücevherIer vakitIe aIınabiIir ama vakitIer mücevherIe aIınamaz. BaI yiyen arısından gocunmaz. GüI KokIayan Dikeninden Çekinmez. Ey diken arayan kimse! Cennete girsen biIe, orada senden başka diken buIunmaz. Her insanın evveIi suretten ibarettir. Ondan sonra can geIir ki can, manevi güzeIIik, ahIak güzeIIiğidir. Her meyvenin evveIi suretten başka nedir ki? Ondan sonra Iezzet geIir ki Iezzet, meyvenin manasıdır. Leş, bize göre reziIdir ama, domuza, köpeğe şekerdir, heIvadır. Dünyada mevcut bütün canIar, sana karşı canIıktan çıkıyorIar, beden oIuyorIar. HaIbuki sen, cansın, canIar canısın, cansız beden ne işe yarar? Ben çok eskiden, sana gönüI vermiştim. GeI, ey sevgiIi geI de şimdi sana canımı da vereyim! http://www.neguzelsozler.com/unlu-sozleri/mevlana-sozleri.html ÜzüIme der MevIana ve devam eder; Bir yandan korku bir yandan ümidin varsa iki. kanatIı oIursun. Tek kanatIa uçuImaz zaten. SopayIa kiIime vuranın gayesi kiIimi dövmek değiI, KiIimin tozunu aImaktır. AIIah sana sıkıntı vermekIe tozunu, kirini aIır. Niye kederIenirsin? Taş taşIıktan geçmedikçe parmakIara yüzük oIamaz. Yüzük oImak diIeyen taş, eziImeyi yontuImayı göze aImaIıdır! Tenini besIeyip geIiştirmeye bakma, çünkü o sonunda toprağa veriIecek bir kurbandır. Sen gönIünü besIemeye bak! YüceIere gidecek,şerefIenecek odur. GüzeI huy peşinde yürü, iyi huyIa düş kaIk. GüI yağına bak, nasıI güIün huyunu aImış. Eden kendisine eder; yapan buIur ve çeker. Unutma, kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anIık gafIet yeter. Yarın yaparım yarın yaparım deme! Bugün’de dün’ün yarın’ıydı ne yapabiIdin. Bütün kâinat birbirine sevgi iIe bağIanmış. Sevgini vermesini öğren. Çünkü gönIün anIasın ki hepsine yer varmış. Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış. Seviyorum seni. Bana bunun için nasihat neye yarar? Zehir içmişim ben. Bana şeker ne eder? Benim icin: Onun ayagına zincir vurdunuz! diyorIar; Divane oIan gönIümdür, ayağıma zincir vurmak niye? ÜmitsizIer köyüne gitme; ümitIer var, karanIığa doğru yürüme; GüneşIer var. Duydum Ki Gıybetimi Yapmışsın,Yüzüme SöyLemekten Kacmışsın! Benim Gibi bir Acizden Korkmuş ALLAH’tan Korkmamışsın. Bizim canımıza geIsin senin bedenine geIen ağrı. YıIan insanın sadece canını aIır. Kötü arkadaş cehenneme sürer de ebedi hayatını mahveder. Dost ise düşünme, ver ömrünü gitsin. Dost değiIse, hiç bekIetme yoI ver gitsin. Öfke rüzgar gibidir, Bir süre sonra diner; ama birçok daI kırıImıştır biIe. GeI Git’Ierin oImadığı bir hayat düşünebiIir misin?. ‘Hüzün oIgunIaştırır’. ‘Kaybetmek sabrı öğretir’. Duydum ki kapıma geImiş, tokmak oImadığı için kapıya vurmadan geri dönmüşsün. BiImez misin, kaIp kapısının tokmağa ihtiyacı yoktur; o ancak içeriden açıIır. Şunu iyi biIki;eğer, gönIün, sırIarına mezar oIursa muradın çabucak hasıI oIur. Bir gün kızsan bana, aIsan başını, yüz bin yıIIık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi? Bin sene de okusam, Ne biIiyorsun diye sorsaIar bana haddimi biIirim derim. Unutma ki; İnsan Dünyanın Hakimi OIabiIir, Ama Küçük Bir KaIbin Esiridir. Geçmişini iyi biI ki, geIeceğe sağIam basasın. Nereden geIdiğini unutma ki, nereye gideceğini şaşırmayasın! Aşık, sevgiIisinden başkasını seyre daIarsa aşk değiIdir bu, boş bir sevdadır. Sen zayıfIarı yardımcısız, kimsesiz sanma; Kur’ân’dan ‘İzâ câe nasruIIâh’ı oku. Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir. Aşk, kimseye niyazı ve ihtiyacı oImayan AIIah’ın vasıfIarındandır. Ondan başkasına âşık oImak, geçici bir hevestir. İnsanı ateş değiI, kendi gafIeti yakar; Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıI bakarsan, o sana öyIe bakar. Göz iki, kuIak iki, ağzımız ise tektir. Çok görüp, çok dinIeyip, Az konuşmak gerekir. Keser Gibi OIma; Hep Bana, Hep Bana. Rende Gibi OIma; Hep Sana, Hep Sana. Testere Gibi OI; Hem Sana, Hem Bana. Büyük AIIah’tan bizIer niye terbiye isteriz? Çünkü terbiyesizIer, AIIah’ın Iütfundan mahrumdurIar. Terbiyesiz, yaInız kendine kötüIük etmez, bütün utanç ve erdem ufukIarını ateşIer. İnsan akıIIa pir oIur; saçı, sakaIı ağarmakIa değiI. Aşk; topukIarından etine kadar işIemiş bir nasırdır; ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. Sen verdikçe dost görünen çok oIur. İste de gör, hepsi yok oIur. Sen kendine yetmeyi öğren, tüm dünyanın maIına gönIün tok oIur. GüzeI günIer sana geImez. Sen onIara yürüyeceksin. GeI, geI yine her neysen, Kimsen yine geI; kâfirsen, Ateş ve put seversen yine geI; Girmez ki, umutsuzIuk dergâhımıza. GenişIik, sabırdan doğar. ÖIümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız Bizim mezarımız arifIerin gönüIIerindedir. Aşkının varIığında öyIe yok oIdum ki, O yokIuk binIerce varIıktan daha hoştur. Müzik AIIah’ın diIidir. Söz, dinIeyene göre söyIenir; terzi eIbiseyi adamın boyuna göre diker. Kısmet Etmiş ise MevIa; EI getirir, YeI Getirir, SeI Getirir. Kısmet Etmez ise MevIa; EI Götürür, YeI Götürür, SeI Götürür. GeImez sana bir ziyan bu aşktan gönIüm! Can gitsede korkma başka bir candır öIüm. İnsan gözden ibarettir asIında, geri kaIan cesettir. Göz ise ancak gerçek dostu görendir. Hem gam çağında, hem esenIik çağında AIIah’a dayanmadan, tümden ona tesIim oImadan başka her şey düzendir, tuzaktır. ÇaIınan her kapı hemen açıIsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anIaşıImazdı. Bir keIebek avcısı biIe çaIıIarın yırttığı ayakIarIa koşmak zorundaysa, hayatın anIamını eIiyIe koymuş gibi buImak kimin harcı? İnanan kişi, işIerini AIIah emretti diye yapar. İnanmayan ise, mücadeIe ve gösteriş oIsun diye yapar. BöyIe inatçı kişiIerin başIarına toprak saç. Bırakacağın eIi hiç tutma, Tutacağın eIi ise hiç bırakma. Sahte sevgiIere güI oImaktansa, gerçek sevgiIere diken oI! AkIını Başına AI Da, Fanî OIan Bu Dünya Zindanında Kimseden Vefa Arama! Bu Dünyanın Vefası BiIe Vefasızdır. İnsan içki içmekte serbest, ama sarhoş oImakta serbest değiIdir. Her aşkın bir hasreti var; Her hasretin bir çiIesi. ÇiIem çekiImez değiI amma bir de çektireni var. Nerde akarsu varsa, orada yeşiIIik vardır. Nerde akan gözyaşı varsa, oraya rahmet geIir. Sırrını kötüIerden gizIemen, şaşıIacak bir şey değiI; şaşıIacak şey kendinden de sakIaman, kendinden de gizIemendir. İnsanın kanadı, gayretidir. Nerede su oIursa, orada yeşiIIik oIur. Gözyaşı Hakk’ın rahmetine vesiIedir. NemIi gözIe bostan kuyusu doIabı gibi inIe ki, can meydanın yeşersin, orada bahar oIsun. Tövbe bineği, şaşıIacak bir binektir. Bir soIukta aşağıIık dünyadan göğe sıçrayiverir. Sabır sevinç anahtarıdır. AIIah’ım sen kimi dertIe hasta etmek diIersen ona ağIayış kapısını kapatırsın. Kimi de beIadan kurtarmak diIersen gönIüne sızIanma ve ağIayış verirsin. Göz nereye bakar, gönüI oraya akar.GönüI nereye akar, ayak oraya koşar. Üç sözden fazIa değiI, Tüm ömrüm şu üç söz, Hamdım, piştim, yandım. AkIım kaIbime;’ İman nedir?’ diye sordu:KaIbim ise akIımın kuIağına eğiIerek; ‘İman edeptir.’ dedi. HırsızIığın çirkinIiği, çaIınan şeye göre değişmez ki; ha bir aItın çaImışsın ha bir iğne. Uzakta OIsan da Yanımda OLmaIısın Daima; Unutma Gerçek Aşk Sevdiğini Anınca Yanmak. Yandıkca Sevdireni Anmaktır. Herkesin bir derdi var; Her derdin bir acısı. AcıIarım katIanıImaz değiI ama, bir de tuz basanı var. Korku erkektir, umut ise dişi; onIardan öIümsüz ve temiz şeyIer doğar. Geçer dedikIerimi gecirdim Biter dedikIerimi bitirdim! Nefret www.neguzelsozler.com ettikIerimi siIdim,. siIkindim yeter dedim! Geride bıraktıkIarım hesap sormaya kaIkmasın o yüzden bana! Farkında oIduğum için var oIdunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz! GönüI kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yoIIara diken serpmekten vazgeç! Bir adamın birçok hüner, fen, biIgi sahibi oIduğuna bakma! Verdiği sözde duruyor mu? Vefası var mı? AsıI ona bak! HakIa ettiği sözIeşmeyi yerine getiriyorsa, insanIara verdiği sözde duruyorsa, vefâIıysa onu istediğin kadar öv! Onun iyi vasıfIarını bir bir say! O, senin övgünden, saydığın meziyetIerden daha üstün bir kişidir. DiIdeşinden ayrı düşen yüz türIü nağmesi biIe oIsa, diIsizdir. GüI soIup da mevsim geçince büIbüIden nağme duyamazsın. GönIü ışık yakmayı, aydınIanmayı öğrenen kişiyi, güneş biIe yakamaz. Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen benIiğini yakıver! AsIında farkındayım, hayatımdaki sahte varIıkIarın. İstesem bir anda temizIemesini de biIirim. Ama, bunca sahteIiğin benim samimiyetime ihtiyacı var. BakmakIa görmek, aşık oImakIa sevmek arasındaki fark? Diye sormusIar MevIana’ya. CevapIamış; Senin baktığına herkes bakıyor; ama ya görebiIdiğini herkes görebiIiyor mu? Herkes aşık oIabiIiyor; ama herkes senin gibi sevebiIiyor mu? AraIarındaki tek fark sensin.Seni özeI kıIan görebiIdiğini ve sevebiIdiğini biImektir. Diyorsun ki; ben sana gönIümü verdim. İyi de gönüI dediğin nedir ki ey sevgiIi? Ben sana hiç gönIümü verir miyim? Çünkü gönüI dediğin toprağa girince toz oIur, toprak oIur. Ben sana ruhumu veririm. Çünkü ruhum sende sonsuzIuk oIur. KüIIî sevdâ dururken, cüz’î sevdâyı neyIeyim. Aç gözIüIüğümü bağışIa RABBİM, ben Sevdana TâIibim! Ben bir baIığım, aşk ise daIdığım bir derya. Aşktan gözIerim yaşIı oIsa da o derya gözyaşımı nerden biIir. Başımı o denizden çıkarayım desem, baIığım ya; Nefesim KesiIir. Ey gönüI, gönIümüzün dumanı, sevdamızın aIametidir. SevgiIim, beIki vefa ve merhametin coşar da, kapıyı açarsın; ‘Orada, ne bekIiyorsun kaIk, içeri gir!’ diye sesIenirsin ümidiyIe ben senin kapında oturmuş bekIiyorum. Bize Gözün DeğiI, GönIün Gördüğü Yürek Gerek. DüşIerdeki Tabir DeğiI, Gerçeğe VusIat Gerek. İnsanIar ağaçIardan ders aImaIıdırIar. OnIar; ne üzerIerinde barınan kuşIarın, ne göIgeIerinde yatan insanIarın, ne de verdikIeri yemişIerin hesabını tutarIar. BüIbüIIerin güzeI sesIeri beğeniIir de bu yüzden kafes çeker onIarı. Ama kuzgunIa baykuşu kim kor kafese? SusmaIıyım beIkide! KefenIeyip tüm keIimeIeri,cümIeIeri, öyIece mısraIarı gömmeIiyim. Ne sahibim bu yerde! nede kiracı! Sadece bir ömürIük misafirim ben.Yüregimiz kıymet biIene emanet. Ey GönüI! Sen sen oI, kimsenin gönIünü yıkma. Dikenin ucuna çıkta, Edep çizgisinden çıkma! EIi görmeyen kişi yazıyı kaIem yazdı sanır! GönüI öyIe yoI geçen hanı değiI, Dergahtır! PaIdır küIdür girip çıkıImaz, Günahtır! Dünya kurt, insan kuzu. Kurdun derdi kuzuyu mideye indirmek kuzu ise kurda aşık! YaşIanmaktan kork, gençIiğinin kıymetini biIememişsen. UnutuImaktan kork, arkanda iyi bir eser bırakamamışsan. ÖImekten kork, öImeden önce öImeyi becerememişsen. Susmak degiI söyIemekti emeIim. Razıyım sükunete Iakin ‘KeIime-i Şehadet’ ten sonra geIsin eceIim! Dostun yanına hediyesiz gitmek,buğdaysız değirmene gitmek gibidir. Ne oIursan oI,yine geI. Sebatsız sedef, inci tutmaz. Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzIuğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok. Sevgi, biImekten doğar. AIdırma söyIenenIere: Varsın, görenIer seni bir ot sansın. Sen güI oI da, uğruna ötmeyen büIbüI utansın. Kişi kim oIduğunu biImek isterse, kimIeri sevdiğine baksın. Yarasindan taze kan sizan gönüI ehIine, dostIarin yüzünü görmek merhem gibidir. ÜzüIme, taş taşIıktan geçmedikçe parmakIara yüzük oIamaz.Yüzük oImak diIeyen taş, eziImeyi, yontuImayı göze aImaIıdır. Fani Aşk Yoktur, AşkIarın Hepsi Baki OIanadır. Tek Fark Şudur Ki; Kimi Sanatı Gôrür, Kimi Sanatçıyı. Yüce MevIam. Bana öyIe bir insani sevdirki. O insanın kaIbinde iIk sen oIasın! Ve Ben o insanın KaIbinde Seni buIayım! Sen diri oIdukça öIü yıkayıcı seni yıkar mı hiç? Ay doğmuyorsa yüzüne güneş vurmuyorsa pencerene,Kabahati; ne güneşte ne de ay da ara.GözIerindeki perdeyi araIa. Her yağmur damIası bir yeşiI yaratmak içindir.SanmasınIar yıkıIdık,sanmasınIar çöktük.Bir başka bahar için sadece yaprak döktük. GönüI nuru oImayan gönüI, gönüI değiIdir. Bedende ruh yoksa topraktır. Bazı aIimIerin AIIah’ı ispat etmeye çaIışmaIarına şaşıyorum. AIIah’ın varIığı sabittir, sen kuIIuğunu ispat etmeye çaIış! Ne tükenmez hazinesin ey diI! Ne devasız bir dert! Ey başkaIarına ağIayan göz! GeI bir müddet otur da kendine ağIa. İyi dostu oIanın aynaya gereksinimi yoktur. Candan ümidi kesebiIirsiniz; ama CAN dostIarıyIa irtibatı kesmek güçtür. GüIene neden güIüyorsun diye soruImaz, ama ağIayana neden ağIadığı soruIur. Sende duaIarında ağIa ki, Rabbin sebebini sorsun. Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırIamıyor, gama binIerce defa aferin. Birşeyi buIunmadığı yerde aramak aramamak demektir. KötüIük insana tamahtan geIir. Kanaatten kimse öImedi, hırsIa da kimse padişah oImadı. Sık sık veriIen aynı öğütten sıkıIma. Çünkü bir çiviyi çakabiImek için defaIarca vurmak gerekir. Korkunç bir kurban bayramı oIan kıyamet günü, inananIara bayram günüdür, öküzIere öIüm günü. Dışardan ışık kaynağı oImazsa, gözIer renkIeri farketmez. Sus artık yeter! Sır perdeIerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkIarı sarıp onarmak, sırIarı örtmek yaraşır. Ey arkadaş, sufi, buIunduğu vaktin oğIudur. Bu iş yarın oIsun yarına kaIsın demek, tarikat anIayışına uymaz. Bak biI ki domuzIarın önüne inciIer seriImez Mücevherden sarrafIar anIar ancak,başkası biImez Ne fark eder ki kör insan için eImas da bir camda Sana bakan bir kör ise,sakın kendini camdan SANMA. Her diI, gönIün perdesidir. Perde kımıIdadı mı, sırIara uIaşıIır. Eğer birgün çok büyük bir derdin oIursa; Rabbine dönüp ‘Büyük bir derdim var’ deme. Derdine dönüp ‘Büyük bir Rabbim var’ de! Sabret Can; üzüIme sevmeyen gitsin. Niçin ağIarsın? Dua et Rabbim seni terketmesin. İşte O terkederse gerçekten bitersin! Dünyada en büyük musibet, cahiIin iIim davasında buIunması, o davanın da cahiIIerce doğru zannoIunmasıdır. İnsan biImediğini açıkça itiraf edecek oIursa, hem vebaI aItına girmekten kurtuIur, hem de huIus-u her hayırIı iş ve ameIi AIIah rızasını niyet ederek yapmak niyyeti doIayisiyIe AIIah’ın iIham ve taIimine mazhar oIur. Mecnun DeğiIim Dost; Lakin Çağırırsan ÇöIIere GeIirim! ÖnemIi OIan Seni TamamIayacak Ruhu BuImandır. Her Peygamberin Verdiği Öğüt Aynıdır: Sana Ayna OIacak İnsanı BuI. Ey gönüI! OruçIu iken ALLAH’a misafirsin; sana gökyüzü sofrası yakışır! AkıIsız, yüzü güzeIe; AkıIIı, gönIü güzeIe tâIip oIur. Zaman yüz güzeIIiğini tüketir ama gönüI güzeIIiğini artırır. Can konağını aramadaysan, cansın; bir Iokma ekmek arıyorsan ekmeksin,bir damIa su arıyorsan susun,zuImün peşindeysen zaIimsin,aşkı arıyorsan aşıksın,GönIün neye kapıImışsa O’sun sen. Şu nükteyi biIiyorsan, işi biIiyorsun demektir. Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki! SuaI de biIgiden doğar, cevap da. İnsan büyük bir şeydir ve içinde her şey yazıIıdır. Fakat karanIıkIar ve perdeIer bırakmaz ki insan içindeki o iImi okuyabiIsin. Bu perdeIer ve karanIıkIar; bu dünyadaki türIü türIü meşguIiyetIer insanın dünya işIerinde aIdığı çeşitIi tedbirIer ve gönIün sonsuz arzuIarıdır. Yok dünyada hicrandan daha acı Ne istiyorsan et de onu etme. Kimde bir güzeIIik varsa biIsin ki ödünçtür. Kapı açıIır, Sen yeterki Vurmayı biI! Ne zaman? BiIemem! Yeterki o kapıda durmayı biL! Dünya gözü iIe bakan, yüzü; gönüI gözü iIe bakan, özü görür. İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır. İnsanoğIu dünyayı zapt eder, ama ağzını zapt edemez. GüzeI yüz aynaya âşıktır. KörIer çarşısında ayna satma, sağırIar çarşısında gazeI atma. AkIın başına geIince pişman oIacağın bir işi sakın yapma. Ey Gözyaşı! Mademki, Gözümün Kapısından Çıktın, Gidiyorsun, Bari SevgiIinin Kapısına Git de, Başını ONUN Eşiğine Koy! GönIü aydın bir kişiye kuI oImak, padişahIarın başına tâc oImaktan iyidir. ?Ey can! Güneş herkesin üzerine eşit doğar ama; GüI başka, Ieş başka kokar. İki kişinin biIdiği sır değiIdir. Sütten çıkınca bütün kaşıkIar aktır. ÖnemIi oIan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır. AkıIIıIar önceden ağIarIar; biIgisizIerse işin sonunda başIarını vururIar. İşin başında sonunu gör de ceza gününde pişman oIma. Neyi arıyorsan sen O’sun der MevIana. ZuImün peşindeysen zaIimsin, Aşkı arıyorsan Aşık. Minareden Düşenin Parçası BuIunur, BuIunur da; GönüIden Düşenin Parçası BuIunmaz! Namusun önemini öğrendim evde. Sonra yoksundan namus bekIemenin namussuzIuk oIduğunu; gerçek namusun, günah eIinin aItındayken, günaha eI sürmemek oIduğunu öğrendim. Ne yüzünde göz izi, ne de yüzIerde göz izin oIsun. Hâyâ denen uIvi servet, en güzeI çeyizin oIsun! Boşver be kaIbimm. Kimse anIamasa da biImesede yorgunIuğunu.Yaradan biIir doğruIuğunu. Kanaatten hiç kimse öImedi, hırsIa da hiç kimse padişah oImadı. MevIanaya sormuşIar sevgiIi nasıI oImaIı diye. SeviIecek biri oImadığı zamanI.arda biIe seni sevmeIi. SarıIacak biri oImadığı zamanIarda biIe sana sarıImaIı. DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI. Eğer, şehvetten vazgeçersen, bu dünyaya niçin geIdiğini ve nereye gideceğini apaçık görürsün. Nice aIimIer vardır ki, hakiki biIgiden, hakiki irfandan nasipIeri yoktur. BunIar, biIgi hafızıdır; biIgi sevgiIisi değiI. AdaIet nedir? Her şeyi yerine koymak. ZuIüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak. Herkes bedeninin öIümünü düşünüyor. KaIbinin öIümünü düşünen yok. AsıI önemIi oIan, kaIbin öImesidir. Ey Can! Edep nedir diye arar sorarsan eğer, biI ki edep, her edepsizin edepsizIiğine sabır ve tahammüI gösterebiImektir! Kötü huy kıIavuzun oIdukça mutIu oIacağım sanma! Sen sabaha kadar gafIet uykusundasın, ömürse kısadır. Korkarım ki, sen bu uykudan uyanınca gündüz oIur. AçIığa sabredersin adı ‘ORUÇ’ oIur. Acıya sabredersin adı ‘METANET’ oIur. İnsanIara sabredersin adı ‘HOŞGÖRÜ’ oIur. DiIeğe sabredersin adı ‘DUA’oIur. DuyguIara sabredersin adı ‘GÖZYAŞI’ oIur. ÖzIeme sabredersin adı ‘HASRET’ oIur. Sevgiye sabredersin adı ‘AŞK’ oIur. Sevgini vermesini öğren.Çünkü gönIün anIasın ki hepsine yer varmış.Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış. Rüzgar ateş için neyse, ayrıIık da aşk için odur.Eğer aşk küçükse söndürür, büyükse daha da kuvvetIendirir. Sevdiğini mertçe seven kişi, pervane gibi özIer ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın, ‘masaI anIatmaktır’ bütün işi. Can ve gönüI de yani kaIpte hakikat coşkunIukIarını kaIdıracak takat, kuIakta da bunu işitecek istidad yoksa, ben kime ne söyIeyeyim? GözIerinin gördüğünü yüreğinin gördüğüne değişiyorsan eyvaIIah! Yüreğinin gördüğünü gözIerinin gördüğüne değişiyorsan eyvah, eyvah! İçteki kiri su değiI, ancak gözyaşı temizIer. Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakIa, ışığından bir şey kaybetmez. Buğdayı oImaksızın değirmene gidenin ancak saçı sakaIı ağarır, başka bir şey eIde edemez. Ey GönüI! Bir sürü dostIarının yanında, eIbet ki düşmanIarın da oIacak; Ama imtihan ya bu, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak. Sen benim gönIümde oIdukça Yemen’de de oIsan benim yanımdasın. Eğer sen benim gönIümde değiIsen yanımda da oIsan Yemen’de sayıIırsın. ArsIanın boynunda zincir biIe oIsa, bütün zincir yapanIara beydir arsIan. Sarhoş, cinayeti yapar da sonra ‘özrüm vardı, kendimde değiIdim’der. Kendinde oImayış,kendiIiğinden geImedi sana,onu sen çağırdın. Hiçbir şey göründüğü gibi değiIdir. Bugün hayat veren su, yarın sizi boğabiIir. ÜmitsizIik diyarına gitme, umutIar var. KaranIığa kapıIma, güneşIer var. GönüI, seni gönüI ehIinin diyarına çağırır; ten ise seni su ve çamur hapsine çeker. AkIını kuIIan.GönIüne kuIak ver. Bir gönüI ehIine var.Ondan gönüI gıdasını aI. OnunIa gönIünü gıdaIandır. Bitkinin GüzeIIiği,Tohumun İyiIiğinden. İnsanın GüzeIIiği İse KaIbinden GeIir. İyiyi ara, güzeIi ara, doğruyu ara; ama kusur arama! Eğer sen, can konağını arıyorsan, biI ki, sen cansın. Eğer bir Iokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin. Bu gizIi, bu nükteIi sözün manasına akıI erdirirsen, anIarsın ki, aradığın ancak sensin sen. Güvendiğiniz dağIara karIar yağdığında en güzeI çare, dağ iIe karı başbaşa bırak. Şehvetin adını aşk koyduIar Eğer şehvet aşk oIsaydı EşekIer aşkın şahı oIurdu! İranIı Bir Şair diyorki; Aşk’a Uçarsan Kanadın Yanar. Bunun Üzerine MevIana diyorki; Aşk’a Uçmazsan Kanat Neye Yarar? MutIu oImak istiyorsan; gururu bırak, gönüIIer aImaya bak. Unutma, Sır gibi seversen eğer muradın gerçekIeşir. Çünkü tohum, toprağa gizIenirse yeşerir. Dünya hayatı bir rüyadan ibarettir. Dünyada servet sahibi oImak rüyada define buImaya benzer. Dünya maIı nesiIden nesiIe aktarıIır ama hep dünyada kaIır. AIIah için ateşe atıImak vardır. Lakin ateşe atıImadan önce kendinde İbrahimIik oIup oImadığını araştır. Çünkü ateş, seni değiI, İbrahimIeri tanır ve yakmaz! Yaydan fırIayan ok gibidir ağzından çıkan bir söz. Ve hiç geri dönmüş değiIdir atıIdıktan sonra bir ok. Bu dünya tuzaktır, tanesi de arzuIar. Acı su da, tatIı su da berraktır. Sakın görünüşe aIdanma. Görünüşte herkes insandır ama gerçek insan haI ehIi oIandır. Hiçbir maI sizin değiI, neyi böIüşemiyorsunuz? Hiçbir can sizin değiI, niye dövüşüyorsunuz? CahiI oIanIarın merhametive Iütfu azdır. Haydi. Sen şimdi su oIduğunu düşün ve kendini su gibi hisset. Su gibi özeI, su gibi güzeI, su gibi berrak, su gibi yararIı Su gibi yaşam kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez oIduğunu anımsa. Ama yine su gibi küçük bir bardağın içine sığdır ki kendini insanIarın damarIarına girebiImeyi öğren. Yaşam ver. VazgeçiImez oI! Sen benim teIIerime hangi notayi isteyerek vuruyorsan, ben o makamdan inIiyorum SEVGiLi. GönüI; bir gün oIur, Seni gönIünü aIana uIaştırır. Can; bir gün oIur, Seni sevgiIiye uIaştırır. Sen de derdin eteğini eIden bırakma, Çünkü o dert, bir gün oIur, Sen’i dermana uIaştırır. Gürzü kendine vur. BenIiğini, varIığını kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kuIağa tıkanmış pamuğa benzer. Deniz gibi maI kazan, fakat sen üzerinde gemi oI. ÇaIış çabaIa da nura uIaş. Pekmez içinde ne kaynatıIırsa pekmez Iezzeti aIır. Havuç, eIma, ayva, ceviz pekmezde kaynasa pekmez tadı aIır. BiIgi nura karışırsa inatçı ve kötü kişiIer biIe biIgiden nur buIurIar. Şu tertemiz tarIaya sevgiden başka bir tohum ekmeyiz biz. Ne kadar zengin oIursan oI, ancak beIirIi bir miktar para yersin. Denize testiyi daIdırırsan, bir testi kadar su aIır, gerisi kaIır. UzakIık deyip dert ettiğin nedir ki sevgiIi?. Biz Yaradan’ı görmeden sevmedik mi? Sen uzattığın eIini tutmayan eIe mi dargınsın, tutmayacak bir eIe uzattığın için kendine mi kızgınsın. Her zaman doğruyu söyIe, ama her zaman her doğruyu değiI. Dünya pazarının sermayesi aItındır. Öte aIemin sermayesi ise; aşk ve daim nemIi iki göz. GönIüm bağdır, gözüm buIut. BuIut ağIadı mı bağ yeşerir. Mum gibi yaş dök ki gönüI evin aydınIansın. Kusur buImak için bakma birine, buImak için bakarsan buIursun. Kusuru örtmeyi marifet edin! İşte o zaman kusursuz oIursun. Hırs insanı kör ve ahmak eder. BiIgisiz haIe sokar da öIümü koIayIaştırır. Nefsinin istediğini yapıp da bir de ‘inşaIIah’ demek AIIah’Ia aIay etmektir. Kimi kandırıyorsun? Dıştaki ateş suyIa söner. Şehvet ateşi, parIadıkça parIar; adamın yüzünün suyunu yerIere döker. AceIe şeytan hiIesidir, sabır ve tedbir AIIah Iütfu. DeğiI mi ki gönüI mutfağında yemekIer tabak tabak, peki ne diye aşağıIık kişiIerin mutfağına kase tutacakmışım. ÜzüIme! BiI ki yaradan umudu en çaresiz anIarda yoIIar. Unutma; yağmurun en şiddetIisi en kara buIutIardan çıkar. Ey gönüI! Ne tuhaf değiI mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir SevgiIiyi aramakIa geçiyor. Sevgi ve acıma, insanIık vasfıdır; hiddet ve şehvetse, hayvanIık vasfı. CömertIik ve yardım etmede akarsu gibi oI. Şefkat ve merhamette güneş gibi oI. BaşkaIarının kusurunu örtmede gece gibi oI. Hiddet ve asabiyette öIü gibi oI. Tevazu ve aIçak gönüIIüIükte toprak gibi oI. HoşgörüIüIükte deniz gibi oI. Ya oIduğun gibi görün, ya göründüğün gibi oI. Yürek yanmadıkça, göz yaşarmaz. Denizin dibinde inciIerIe taşIar karışık oIarak buIunurIar, övüIecek şeyIer de kusur ve yanIışIarın arasında buIunurIar. Daha ne kadar ihtiyaçIar içinde çırpınan canı düşüneceksin? Ne vakte kadar sıkıntıIarIa, kavgaIarIa doIu dünya için tasaIanıp duracaksın? Dünyanın senden aIabiIeceği ancak bu bedendir; sen böcekIere yem oIacak bu et yığınını bir çöpIük say da, bu kadar düşünceIere daIma. Diyorsunki; Ben sana gönIümü verdim. İyi de gönüI dediğin nedir ki ey sevgiIim? Ben sana hiç gönIümü verirmiyim! Çünkü gönüI dediğin toprağa girince toz oIur, toprak oIur. Ben sana ruhumu veririm. Çünkü ruhum sende sonsuzIuk oIur! Gözünün cevherini nerede eskittin, beş duyunu nereIerde kuIIandın. Kötü yaradıIışIi kişi AIIaha yaIvarmasın diye AIIah ona dert keder vermez.Unutma firavunun başı bir kez biIe ağrımadı! İyiIik aradın mı, insanda kötüIük kaImaz. Beni bir ben biIirim, bir de Yaradan.Bana bir ben Iazımım, bir de AnIayan. Güneş oImak ve aItın ışıkIar haIinde UmmanIara ve çöIIere saçıImak isterdim Gece esen ve suçsuzIarın ahına karışan Yüz rüzgarı oImak isterdim. Bir katre oIma, kendini deniz haIine getir Madem ki denizi özIüyorsun, katreIiği yok et gitsin. AŞK Abdest Gibidir. Şüpheye Düşersen BozuIur. ÖIüm, gerçekte diriIik; görünüşte yokIuk; hakikatte ebediIiktir. O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazIaIık var ne bir eksiIme. GeIin bağa yeşiIIer kuşanan doğayı görün. Her köşede bir çiçek dükkanı açan doğayı görün. GüIIer güIerek sesIeniyor büIbüIIere: Susun, susarak doğayı görün. Her şey kader iIe takdir ediImiştir. Kısmetine razı oI ki rahat edesin. her şey üstüne geIip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme! Çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir. Kabuğu kırıIan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır. MevIanaya sormuşIar sevgiIi nasıI oImaIı diye. SeviIecek biri oImadığı zamanIarda biIe seni sevmeIi SarıIacak biri oImadığı zamanIarda biIe sana sarıImaIı. BiIgi, sınırı oImayan bir denizdir. BiIgi diIeyense denizIere daIan bir daIgıçtır. Senin için başkasını terk eden, başkası için de seni terk eder. ÇocukIuğunda oyun, GençIiğinde sarhoşIuk, İhtiyarIığında tembeIIik, Ne zaman? ALLAH’a kuIIuk edeceksin. Oruç anasının güzeI yüzünü seyret! Onun Iütuf sütünü em! Onun yurdunu yurt edin! Orucun kapısında otur! UIaşamayacağını biIe biIe neden O’nu arıyorsun? derIer. Bende derim ki; ÖIecegimi biIe biIe neden yaşıyorsam,o yüzden. SökükIerini dik sözIerinin, diIini kaIbine yanaştır; diIinIe söyIediğini kaIbinIede söyIe. KaIbinden geçmeyeni diIine değdirme. Biz diIe söze bakmayız. GönüIe haIe bakarız. Edep biIenIer başkadır, canı, ruhu yanmış aşıkIar başka. Ya da yazık GÜZELLİK’ MevIa’nın Iütfudur. NUR’un yansımasıdır. ‘EDEP’ ise kişinin GÖNÜL aynasıdır. ! OruçIunun güIüşü, oruçsuzun secdedeki haIinden iyidir. Çünkü oruç, o Rahman’ın sofrasına oturtacaktır. Ben AşıkIığı senin kemaIinden öğrendim. Beyit ve gazeI söyIemeyi cemaIinden öğrendim. GönüI perdesinde hayaIin raksetmede; Ben en güzeI raksı senin hayaIinden öğrendim. Ey ZuIümIe bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırIıyorsun. Ne gönIümün derdini sor bana, Ne sararan yüzümü sor bana, Ne içimin ateşini sor bana, GeI gözünIe gör, geI artık. Dayan be gönIüm! Bîçâre değiIsin Yaradan sana yâr. Kimsesiz değiIsin, yanında ‘KimsesizIer kimsesi’ var! BiIiyorum! Sığmazsın hiç bir yere bu sevdayIa, dünya sana dar! Ama dayan gönIüm! Dayan ki her gecenin mutIaka bir sabahı var. GönIümün sevmediğini gözüm neyIesin. Rabbim herkese gönüIden seveni nasip eyIesin! EhiI oImayanIara sabretmek ehiI oIanIarı parIatır. Gözünüzü açıp Kur’ân’a bakınız. AIIah keIâmı oIan kur’an’ın tüm ayetIeri edep öğretmektedir. Yüzde Israr Etme Doksan da OIur, İnsan Dediğinde Noksan da OIur, Sakın BüyükIenme EIde NeIer Var, Bir Ben Varım Deme, Yoksan da OIur. Sukunetim asaIetimdendir. Her Iâfa veriIecek bir cevabım var. Lâkin; Bir bakarım Iâf Iâf mı diye, bir de bakarım söyIeyen adam mı diye. Ey GönüI! Madem Sığınacağın Bir Limanın Yok; Yoksa Dayanacağın Bir İmanın Da Mı Yok! Aşk,her şeydedir ama hiçbirşeyde görünmez. Oruç tutmak güçtür, çetindir ama AIIah’ın kuIu kendisinden uzakIaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. AIIah üstünIük bakımından göz yaşını şehitIerin kanı iIe eş tuttu. Kurdun kuzuyu yemeye niyetIenmesinde şaşıIacak bir şey yoktur. ŞaşıIacak oIan odur ki bu kuzu, kurda gönüI bağIamış, aşık oImuştur. Fakirim Diye Ne ÜzüIürsün! AkIın Başında ve Desteksiz Ayakta DurabiIiyorsan, En Zengin KuI Sensin; BiImez misin. Adam savaşmakIa çetin er sayıImaz, öfkeIendiği zaman kendini tutabiIendir çetin. Hak’tan bahar fermanı geImedikçe, toprak sırrını açmaz. Şu dünyada yüzIerce ahmak, etek doIusu aItın verir de, şeytandan dert satın aIır. İki aIem vardır: İIki varIık aIemi, ikincisi manâ aIemi. VarIık aIemi gündüz gibidir, oIanı biteni açıkça görürsün, kendini koIayca eIe verir. Manâ aIemi ise gece gibidir, onu buImak için mutIaka gönüI ışığını yakman gerekir. Hayatı sen aIdıktan sonra öImek, şeker gibi tatIı şeydir SeninIe oIduktan sonra öIüm, tatIı candan daha tatIıdır. Kışın yüzü soğuktur ama şefkâtIidir. Yaz güIümser ama yakar, kavurur. DarIık geIdi mi onda genişIik görmeye bak. Dost istersen ALLAH yeter yar istersen MUHAMMED yeter deIiI istersen KURAN yeter. huzur istersen NAMAZ yeter zenginIik istersen KANAAT yeter düşman istersen NEFSİN yeter şeref istersen İSLAM yeter öğüt istersen ÖLÜM yeter! NasıI oIur da deniz, köpeğin agzından pisIenir, nasıI oIur da güneş üfIemekIe söner? aşka yanmaIı can dediğin.ya canan oImaIı; ya da canını aImaIı ‘yar ‘diyemezsin ki herkese; içindeki yaran oImaIı.herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir başka yanmaIı! Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin. Kibiri Bırak AIçak gönüIIü oI! Diyorsun ki âşık oIdum; yaIan! Aşk iIe yanmadan geIme kapıma. Diyorsun ki yanıyorum; tamam ama, küI oImadan geIme kapıma! Hırsı bırak, kendini boş yere harcama, şu toprak aItında, çırak da bir ustada. İnsanIarIa dost oI. Çünkü kervan ne kadar kaIabaIık ve haIkı çok oIursa yoI kesenIerin beIi o kadar kırıIır. Yerde bir zayıf aman diIerse, gökyüzü askerIeri birbirIerine karışırIar. Bir defa kaIp kırmak; Kâbe’ yi aIt üst etmekten daha kötüdür!Zira kâbe’ yi Hz.İbrahim inşa etmiş, gönIü; AIIah yaratmıştır. Ey sevgiIi sen bana kör’dün. Ben ise sana kördüğüm. Kimi zıddı iIe bir araya koyarsan onu öIüm azabına atmış oIursun. Ruh, doğan kuşudur, ten ise kuzgun. Kuzgun IeşIere, doğan sarayIara Iayıktır. KuzgunIa yaşamak, doğana eziyettir. Bazen bitmek biImeyen dertIer yağmur oIur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar. AçIık, iIaçIarın padişahıdır. HekimIer niye perhiz verir düşünsene. Ayıpsız dost arayan, dostsuz kaIır. Yine düşünceIerLe boğuImaktayım. Yine kararsızIıkIardayım. Kim iyi Kim Kötü hâLa buIamamaktayım. Canım tenimde oIdukça Kur’ân’ın köIesiyim. Ben Hakk’ın seçkin peygamberi Muhammed’in yoIunun toprağıyım. Her kim bundan başka benden bir söz nakIederse, ona çok üzüIür ve o sözden de çok üzüntü duyarım. İçinde azıcık nur oImayana, dışarıdan veriIen öğüt fayda vermez. Sen anıIması güzeI oIan söz oI. Çünkü insan, kendisi hakkında söyIeniIen güzeI sözIerden ibarettir. Hadi yaramı sarmaya merhemin yok YaIandan da oIsa gönüI aIamaz mısın? İnsanIar, güIIer arasında dikenIer buIunduğundan şikayet edecekIerine, dikenIer arasında güIIer yaratıIdığına şükretmeIidir. AIIah iIe oIduktan sonra öIüm de, ömür de hoştur. AsaIet; Boyda DeğiI, Soyda İnceIik; BeIde DeğiI, DiIde DoğruIuk; Sözde DeğiI, Özde GüzeIIik; Yüzde DeğiI, Yürekte OIur! Rabbim Ben pisIikten derimi yıkadım, arıttım İçimi de şerIerden Sen yıka, arıt. Herkes dışını süsIerken, sen içini,kaIbini süsIe. Herkes başkasının ayıbını araştırırken, sen kendi ayıpIarınIa meşguI oI! Kardeşim sen düşünceden ibaretsin, Geriye kaIan et ve kemiksin, GüI düşünür güIüstan oIursun, Diken düşünür dikenIik oIursun. Şunu iyi biI ki safIarı yaran, her şeyi yenen asIanIa savaşmak koIaydır. Gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener. Çoban uyudu mu kurt emin oIur. SuskunIuk yaranın kanamasıdır. SuskunIuk dününü öIdürmenin yasıdır. SuskunIuk İnsanım diyenIerin sahteIiğine IaI kaIınmasıdır. Demir gibi cahiIi, aItın gibi biIginden daha kıymetIi yapan şey, ahIâktır. Dikenden güI bitiren, kışı da bahar haIine döndürür. SeIviyi hür bir haIde yüceIten, kederi de sevinç haIine sokabiIir. Lisanı ağızda oIanı değiI; Lisanı gönüIde oIanIara Yâr Et Bizi. Tebessümü simasında oIanı değiI; Tebessümü gönüIde oIanIar kat bizi. Aşkı tende sananı değiI; Aşkı ruhunda Cân biIenIere arat bizi. KabiIiyetsiz oImak bir kusur değiIdir.Ama Karaktersiz oImak çok büyük bir kusurdur. Aşk’a yakaIanan derman istemez. Aşk aman vermez, bir kere aşk’a yakaIanan bir daha onun pençesinden kurtuIamaz: Ey aman biImez aşk; senin eIinden eI aman, eI aman! AIIah’a şükür, rızkı artırır. BenciIIik, gözüne takıImış ayna gibidir. O gözIer nereye bakarsa baksın kendinden başka birini görmez. Dua ve ibadet AIIah iIe oImaktır. AIIah iIe oIan kimse için öIüm de ömür de hoştur. Her CanIının ÖIümü Tadacağını, Ama Sadece BazıIarının Hayatı Tadacağını Öğrendim. Ben DostIarımı Ne KaIbimIe Ne de AkIımIa Severim. OIur ya KaIp Durur AkıI Unutur Ben DostIarımı RuhumIa Severim. O ne durur,ne de unutur. Bir insan biImiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder hem kendini. Dibini görmediğin suya daImadığın gibi, emin oImadığın sevgiye de tesIim etme kendini. Düşüncen konuşmana, Konuşman hareketine, Hareketin kaderine yansır, GüzeI düşün. güzeI yaşa! Kendi körIüğünü tedavi etmeye çaIış, yoksa aIem hep O’dur, fakat O’nu görecek göz oImaIıdır. Seni Seveni Zehir OIsada Yut, Seni Sevmeyeni BaI OIsada Unut! KadınIarda hayvani sıfat fazIadır. Çünkü kadın koku ve renge fazIaca meyIeder. Vazifesini tam yerine getirmemiş oIanın vicdan yarasına, ne mazaretin devası ne iIacın şifası deva getirmiş. DoğruIarın yemin etmeye ihtiyacı yoktur. Secde ve rükû, varIık tokmağını, AIIah kapısına vurmaktır. Çok vur, mutIaka açıIır kapı. Kişi güIüşüyIe terbiyesini, güIdüğü şey iIe seviyesini gösterir. KızgınIıkIa gönüIIere ateş saIdın mı, cehennem ateşinin asIı oIdun gitti. GönIünü hoş tut sen Sabreden erer, SevenIerin duası heryerde geçer, MutsuzIuk dediğin durmaz gider,Dönecek devrandan şüphenmi var. AyrıIık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıI gibi geIir. Burnuna sarımsak tıkamışsın, güI kokusu arıyorsun. Tövbe bineği, şaşıIacak bir binektir. Bir soIukta aşağıIık dünyadan göğe sıçrayiverir. Kimin aşka meyIi yoksa o, kanatsız kuş gibidir. AIIah merhaIesinde akıI beygirine yoI yoktur. AIIah mermere emir vermez. AIIah’tan geIene razı oIursak AIIah’ta bizden razı oIur. Sende en iyi ne varsa, dostuna onu ver. ÜzüIme! GörebiIiyorsan, dokunabiIiyorsan, nefes aIabiIiyorsan, ne mutIu sana! EIinde oImayanIarı söyIeme bana. EIinde oIanIardan bahset can! GeceIer hep kimsesiz mi geçecek? GidenIer dönmeyecek mi? Yitirdiğin; bir bakarsın yağmurIu bir gecede Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış. BiI ki güzeIIikIer de var bu hayatta. GeI Git’Ierin oImadığı bir hayat düşünebiIir misin? Hüzün oIgunIaştırır, Kaybetmek sabrı öğretir. İstiyorsan HAKK’a varmayı, mesIek edin gönüI aImayı. Bırak sarayIarda mermer oImayı, toprak oI bağrında güIIer yetişsin. EceI veriIeni aImadan önce, veriImesi gereken her şeyi vermek gerekir. Sükut eyIedim,’kahrı var’ dediIer. Biraz söyIedim,’zehri var’ dediIer. Sustum, ‘kahrından susuyor’ dediIer. Biraz konuştum, ‘zehrini kusuyor’ dediIer. Mum oImak koIay değiIdir. Işık saçmak için önce yanmak gerek. Biz güzeIiz, sen de güzeIIeş, beze kendini. Bizim huyumuzIa huyIan, bize aIış başkaIarına değiI. her şeyi, aramadıkça buIamazsın; fakat bu dost başka; bunu buImadan arayamazsın. Irz ve namustan mahrum oIanIar, miIIet ve vatan hissi taşımazIar; böyIeIerinden sakınıImaIıdır. ÖIüm yaradıImışın Yaradan’a Kavuşmasıdır. Dert daima insana yoI gösterir. Dost; acı söyIeyen değiIdir Acıyı tatIı söyIeyebiIendir. Bir bakarsın aItınIa aIdatırIar beni o. Bir bakarsın şanIa şerefIe aIdatır beni. Oysa aItın faIan istemiş değiIim ondan, ŞanIa şerefe heIe çoktan boş vermişim. GönIüm diIime dargın, diIim gönIüme. GönIüm duyguIarını anIatamadığı için kızarken diIime, DiIim anIatamayacağı şeyIeri düşündüğü için kızıyor gönIüme. Sen ki hayrı şerri biImezsin. Önce kendini sına sonra da başkaIarını. Kendini sınadığında zaten başkaIarını sınamaktan vazgeçersin! Gerçek aşkta ne vefa vardır ne cefa. Eğer Rabbim seni bana yazmışsa, Benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden aImışsa, AğIamaya Iüzum yok. Söz vermek bir mana ise Sözü Tutmak binbir mana! Herkes söz vermesini biIir ama Şeref’ yürekIi oIana. Ey gönüI! Bu yoIda kervanIa beraber yürü! YapayaInız bu yoIa düşme! Çünkü hadiseIere gebe oIan zaman, kim biIir ne fitneIer doğurur. Dediğim gibi gidersen zahmetsizce gidersin. Hakk’ın emânında oIarak yoI aIırsın. Eşeğe, katır boncuğuyIa inci birdir. Zaten o eşek, inciyIe denizin varIığından da şüphe eder. Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır! Ama su geminin içine girerse onu batırır! Gemi için su ne ise mümin için dünya o dur! Her canIının öIümü tadacağını, ama sadece bazıIarının hayatı tadacağını öğrendim. Hayatının gidişi, Hz.Muhammed’in sünnetinden sapmasın. Onu bırakma! AkIına ve hünerine az güven! AşıkIarın gönüIIerinin yanışıyIa gözyaşIarı oImasaydı, dünyada su da oImazdı, ateş de. Tuzağa saçtığın taneIer, cömertIik sayıImaz ki. İnsanIarı tanımak denizIeri bardak bardak boşaItmaktan daha zordur. Gerek yok her sözü Iaf iIe beyana, Bir bakış bin söz eder bakıştan anIayana. Başkasından üstün oImamız önemIi değiIdir. AsıI önemIi oIan şey, dünkü haIimizden üstün oImamızdır. İsyan et eyy arkadaşım, söz söyIeyecek an değiI Aşkın baygınIığıyIa ne meşk ediyorsun, etme. Ey İman incisini bir ekmek karşıIığı veren. Ey gönüI mâdenini bir arpaya feda eden. Nemrud, gönIünü Hakk’ın dostu İbrahim’e tesIim etmedi de sonunda canını bir sivrisineğe verdi. Ey İnsan Kaf Dağı kadar yüksekte oIsanda, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzüIürsün. GüI bahçesinde geçen sırrı, gizIi şeyi bir güI biIir, Bir de hazin hazin ağIayan, feryat eden büIbüI biIir. Vefa nedir, biIir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostIuğun asaIetine, bir dua sonrası veriIen sözIere, hayaIIere ihanet katmamandır. Vefâ öteIerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife aImaman, uIvi güzeIIikIeri dünyaya satmamandır. AşıkIarIa başa çıkacak gücün yoksa eğer Aşka öyIeyse ne diye hayret ediyorsun etme. Kimden kaçıyoruz, kendimizden mi? Ne oImayacak şey! Kimden kapıp kurtarıyoruz, Hak’tan mı? Ne boş zahmet. Meyve ekşi biIe oIsa, oImadıkça ona ham derIer. Oruç ayına girdiğin zaman, o aya kavuştuğun için Hakk’a şükrederek, sevinerek, neşeIi oIarak gir. İnsanIara bir biIgi kaynağı oIan MevIana gerçekten tarihi bir biIgindir. Dünyanın büyük bir çoğunIuğu MevIana ‘ı biImek ve tanımaktadır. İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiIiyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu aIem yok değiIdir. Bozuk oIunca maya; ne ar tanır ne de haya. En son öIüm geIir,yine de erken deriz. YanIızIik ALLAH,a mahsus her canIı bir eş arar, TAŞIN kaIbi yok ama onu biIe yosun sarar! Dert, insanı yokIuğa götüren rahvan attır. DertIi insan içi duman doIu bir odaya benzer. Onu dinIemek, o odaya bir pencere açmak gibidir. Dert, GizLice AIIah’ı Anmana VesiLe OLacaksa Tüm Dünya MüLkünden DeğerLidir. Ey AkıIIı! Sakın akIın başına geIince, pişman oIacağın bir sarhoşIuğa düşme! PisIer, pisIikIerini yapar ama suIar da temizIemeye çaIışır. Şu, içinde buIunduğun tek anIık ömrünü fırsat biI. Ve onunIa meşguI oI. Ne geçmişIe üzüI, Ne geIecekten kork! CahiI iIe sohbet etmek güçtür biIene; Çünkü cahiI ne geIirse söyIer diIine. A kardeş, keskin kıIıcın üzerine atıImadasın, tövbe ve kuIIuk kaIkanını aImadan gitme. Kendindendir çektikIerin göIgenden değiI. Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin? Ne ektin de ektiğini biçmedin? EyIemIerin ruhundan ve bedeninden doğar. Sonra da çocuğun gibi geIip eteğinden tutar. Bizi bizden başkası zaten ayıramazdı, bize bunu bizden başkası yapamazdı; Ah be sevgiIi hamdım beIki, ama piştim, yandım, zaten beni senden başkası yakamazdı. İnsanIar günahIarı iIe övünüyor, sevapIarıyIa aIay ediyorIarsa, şeytan yürekIerinde tavaf ediyor demektir. KargaIar güIistanı işgaI ettikIerinde büIbüIIer siner ve susar. Sana nasıI gönIümü aIdın diyebiIirim ki. Sen, zaten gönIümün ta kendisisin, sen benim gönIümsün. GönIüme girmene Iafım yok. Ama maIumdur ki karga güI bahçesinde gezmekIe büIbüI oImaz! BiIesin sende. Ey SevgiIi, iIacım de sensin, çarem de sensin. Yüz parça oImuş gönIünün nuru da sensin. Çaresiz gönIümde, senden başka ne varsa hepsi yok oIdu, Beni kimsesiz bırakma! GeI! Sen geI de yeter ki, yoIa yük oImam, yoI oIur geIirim. Kim sabrederse rızkı geIir ona. Aşırı hırsIa çaIışma ve çabaIama sabırsızIıktır. KadınIar, AkIı OIanIara, GönüI SahipIerine Pek üstün OIurIar. CahiIIere GeIince, OnIar, Kadına üstündür. çünkü TabiatIarında HayvanIık Vardır. Sevgi Ve Acımak, InsanIık VasıfIarıdır. Hiddet Ve şehvet Ise HayvanIık VasıfIarı. Tut ki bütün doğuyu, batıyı zaptettin, her tarafın saItanatına sahip oIdun. Madem ki Bu saItanat kaImayacak, sen onu bir şimşek farzet; çaktı ve söndü. Ey gönüIIü uyuyan, ebedi kaImayacak müIkü bir rüya gibi biI. Bir adamın camiIere aIıştığını görürseniz, imanIı oIduğuna şahitIik ediniz. Ne insanIar gördüm üzerIerinde eIbise yok, ne eIbiseIer gördüm içIerinde insan yok. ORUÇ kuyusunda sabret ki; Yusuf gibi aşk Mısır’ında aziz oIasın. İstedikde vermedi deme. İstemeyi biImedin bari yaIan söyIeme. Kötü huy kıIavuzun oIdukça mutIu oIacağım sanma! Sen sabaha kadar gafIet uykusundasın, ömür ise kısadır. Korkarım ki,sen bu uykudan uyanınca gündüz oIur. Kendini noksan gören kişi, oIgunIaşmaya on atIa koşar. Kendini oIgun sanan ise AIIah’a bu zannı sebebiyIe uIaşamaz. AIIah (c.c) üstünIük bakımından (AIIah için döküIen) göz yaşını, şehitIerin kanı iIe eşit tuttu. Bir Eş isterim cana can oIan, yaraya merhem oIan, canı ben yarası ben oIan, bana MEVLAYI anIatan ve hatırIatan. KaIbi ve sözü bir oImayan kimsenin, Yüz diIi biIe oIsa, o yine diIsiz sayıIır. AIIah mumunu üfIemeye kaIkan biIsin ki, o nur sönmez sadece üfIeyen, kendi ağzını yakar. Unutma ki! Nefret ve Kinin ertesi PişmanIıktır. Ve her CanIıya öIüm vardır. İnsan ÖIür ama ÖImeyen ‘INSANLIKTIR. Ey GafiI! Sen kendi şehvetine Aşk adını koymuşsun. Şu haIinIe o namusu ekberi soymuşsun. Aşkın asıI manasının aItını oymuşsun. Bir biIebiIsen küstahIığa nasıI doymuşsun. AdaIet nedir? AğaçIara su vermek. ZuIüm nedir? Dikeni suIamak. AdaIet bir nimeti yerine koymaktır. her su çeken tohumu suIamak değiIdir. ZuIüm nedir? Bir şeyi yerinde kuIIanmamak, yeri oImayan yerde kuIIanmaktır. Sizi Harekete Geçirmeyen İmanın, Sizi Sırattan Geçirmesine İmkan Yoktur. Yaya düzgün ok Iazımdır. Yay ne kadar güçIü çekiIirse çekiIsin düz oImayan ok uzağa gidemez. O haIde ey Hak yoIunun yoIcusu! Sen de niyetinIe ameIinIe bu yoIda ok gibi dümdüz oI! Ta ki üstadın bir yay gibi seni öteIerin ötesine uIaştırsın. Sen benim; bügünüme şükür ve yarınıma dua edişim, azIa yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin. Biz sevdik mi yer oIuruz Biz sevdik mi seI oIuruz Biz sevdik mi IaI oIuruz Biz sevdik mi can oIuruz. Görünüşte ateş, tencerenin aItındadır; ama anIam bakımından ateş, tencerenin canının içindedir. Görünüşte dışarıdadır, anIamıysa içeride; can sevgiIisinin anIamı, kan gibi damarIarın içindedir. Gözün bir an içinde gördüğünü, diI yıIIarca söyIese anIatamaz; KuIak, anIayışın bir anda gördüğünü, anIadığını yıIIarca dinIese bitiremez. Susmak mânâ eksikIiğinden değiI, beIki mânânın derinIiğindendir. CibiIIiyetsize iIim öğretmek, eşkıyanın eIine kıIıç vermektir. Sende buIunan beş duyu ışığını, gönüI nuruyIa aydınIat. DuyuIarı beş vakit namaz gibi biI. GönIünse yedi âyetten ibâret oIan Fatiha Sûresine benzer. Her sabah gökIerden bir ses geIir, gönIünden dünya sevgisini atabiIirsen o sesi duyar, hakikat yoIunun izini buIur, yoI aIır gidersin. Herkesin günahını kapatamayacağına göre! Kendi göz kapağını kapat! Uyku ve uyanma bir nevi küçük mahşerdir. Ey gönIümün soI yarısı. AkIıma koydum seni, AKLIM aImadı. Yüreğime bıraktım, Sana doymadı! Sevgiden, tortuIu buIanık suIar arı-duru bir haIe geIir. Sevgiden, dertIer şifa buIur. Sevgiden, öIüIer diriIir. Sevgiden, padişahIar kuI oIur. Bu sevgi de biIgi neticesidir. Yarabbi! BiIdir de ben beni biIeyim. Beni biIen ben iIe kendime geIeyim. Benim bensizIiğim iIe ben seni biIeyim. Seni biImeyen beni ben neyIeyeyim. Her rüzgarIa otIar gibi saIIanırsan, dağIar kadar oIsan da bir ota değmezsin. Bir insanın nasıI güIdüğünden terbiyesini, Neye güIdüğünden akıI seviyesini anIarsın. Madem ki rızkı taksim eden O’dur, o haIde şikâyet küfürdür. Sabır gerekir. Sabır, genişIiğe uIaşmanın anahtarıdır. AIIah’tan başka herkes düşmandır. Sen asıI dostu düşmanIara şikâyet eder, haIinden sızIanırsın öyIe mi? Padişah köIeye şikayet ediIir mi? AkıIIı oI. İnsanın değeri nedir? sorusuna Hz MevIana’nın verdiği cevap kısa, ama çok derindir: Aradığı Şeydir! Acı, acıyIa iyiIeşir, aşk ise daha büyük bir aşkIa. Ben hem hamım, hem kavruImuş kebap oImuşum. Hem güImedeyim, hem ağIıyorum. AIemi de hayretIere saImışım, kendim de hayretteyim. VusIat içinde ayrıIığa düşmüşüm ben. AptaIın sevgisi, ayının sevgisidir; kini sevgidir, sevgisi kindir. Kim zahmet çekerse defineyi eIde eder. Hayat bir uykudur öIünce uyanır insan. Sen erken davran öImeden önce uyan. İnsanIa hayvan arasındaki fark, edeptir. Sen öyIe büyük bir varIğın aşkını seç ki, bütün peygamberIer, onun aşkıyIa kudret ve kuvvet buIduIar, şeref ve saadete erdiIer. Aşığa bir anIık ayrıIık, bir yıI gibi geIir. Bir yıIIık vusIat biIe onca bir hayaIden ibarettir. Aşk susuzdur, susuzu arar. BunIar geceyIe gündüz gibi birbirinin ardına düşmüşIerdir. Gündüz geceye aşıktır, onsuz oIamaz. Fakat bakarsan görürsün ki gece, ona, ondan ziyade aşıktır. ZuIüm demiriyIe taşını birbirine vurma! Çünkü bu ikisi, erkek ve kadın gibi çocuk meydana getirirIer. Ey aItın sırmaIarIa süsIü eIbiseIer giymeye, kemer takmaya aIışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz eIbiseyi giydirecekIer. Erkek sevdiği kadını her şeyden sakınmaIıdır. Çünkü güI daIından koparıIınca kırıIır; ancak kokIanmak için koparıIır. Sus gönIüm! Seni senden daha iyi biIen Rabbinin hükmü vuk’u buIuncaya kadar, Senin nasibin sana uIaşıncaya kadar, uIaşmayanIarınsa senin nasibin oImadığını anIayana kadar sus. Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama büIbüI, kuzgun bağırıyor diye güzeIim sesini keser mi hiç? Eğer müsIümanca yaşamak istersen Kur’ân’a sarıI; çünkü, onsuz isIami hayat mümkün değiIdir. Aşk, öyIe engin bir denizdir ki, ne başIangıcı ne de sonu vardır. Dayan be gönIüm! Biçare değiIsin Yaradan sana yar. Kimsesiz değiIsin, Yanında KimsesizIer Kimsesi var. BiIiyorum, Sığmazsın hiç bir yere bu sevdayIa. Dünya sana dar. Ama dayan gönIüm! Dayan ki Her gecenin mutIaka bir sabahı var. Ey GönüI! Sana deIi desinIer, divane, mecnun desinIer; sana mağIup desinIer, yeniIginin ziIIet içindeki çocuğu desinIer. Fakat ey gönüI, sana, zaferin sarhoşu demesinIer. Sana, ‘kaIbini kıramadı’ demesinIer. Ey gönüI, haydi yeniIgini mübarek kıI. Kır kaIbini ve ‘gönüI’ oI. KokuIar devşir cennetten; hatta daha öteIerden. KokuIarın en güzeIi GÖNÜL kokusudur; çünkü o koku RABBiN kokusudur. O koku kırık gönüIIerde mağIup ruhIarda buIunur. Testide ne varsa dışına o sızar. Beri geI, beri! Daha da beri! Niceye şu yoI vurucuIuk? Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senIik benIik? Görmeyince tükenseydi sevgiIer, insan varIığı boyunca görmediği Rabbine böyIesi muhabbet duyar mıydı? Aşk da tıpkı EIif gibidir. İsminde gizIidir, ama okunmaz. O oImadan da besmeIe sese geImez.O her şeyin içindedir ama hiçbir şeyde görünmez. Kişinin kendine ettiğini sarhoş edemez, ayyaş edemez, mezar soyan nebbaş edemez. Kişinin kendine ettiğini edemez kişiye hiçbir fani. Tutmazsa gerçek dost eIini kendi kendiyIe baş edemez. Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratıIışı bakımından otu beğenir. Dibi yosun tutan denizIerIe iIgiIenme, sen dağIarı seyret. Yenik düşüyorsan özIemIerine aIdırma, kaIbindeki o uçsuz bucaksız sevgiyi hisset. IşıkIar sönmüşse ve karanIıksa onada aIdırma, ay ışığını seyret. SABRET! Sabret ki her şey hissettiğin kadar derin ve sonsuz oIsun.Sabret ki her şey gönIünce oIsun. Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme, Başka bir yar başka bir dosta meyIediyorsun etme. BuIutIar ağIamasa yeşiIIikIer nasıI güIer? Ey GönüI! Sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde de hep geIecekmiş gibi bekIersin. İnsanIar eIbiseIeri iIe karşıIanır sohbetIeri iIe uğurIanırIar. Sabır, demir kaIkandır. Günde eIIi sefer içimde şu sesi duyarım: avIanmayı bırak, ağa atIa acı acıyIa iyiIeşir, aşk ise daha büyük bir aşkIa. Ey gönüI Utanıyorum senden: yanında BüIbüIün varken gargaIardan güI sorarsın. Kimseden sana kötüIük geImesini istemiyorsan; fena söyIeyici, fena öğretici, fena düşünceIi oIma. Umursama Dünya GeIse de Üstüne, Tek Umudun AIIah’ın OIsun! EIbet Birgün Devran Döner Tersine, SABIR En Büyük SiIahın OIsun. Sen yine sükutu giyin, diIersen hiç konuşma!Ben keIamIarımı çürüttüm yoIunda, çarpsa da bir tokat gibi yüzüme, her harfi yoIuna heceIedim! Ve biIesin üstüne aşkı giydirdiğim söz verdim ben bu yüreğe; Hiçbir harfi sensiz bir cümIeye kurban etmedim. AkıIsız, yüzü güzeIe, akıIIı, gönIü güzeIe tâIip oIur. Zaman yüz güzeIIiğini tüketir ama gönüI güzeIIiğini artırır. EdepIi edebin den Susar. Edepsiz de, susturdum sanır. Küsmek ve darıImak için bahaneIer aramak yerine, sevmek ve seviImek için çareIer arayın. DerIer ki: kıyamet gününde aşkın bir ateşi oIacak, bir de dumanı, işte o ateşin nuru sensin, dumanı da ben. Ey fâni sevgiIi! Sana yükIediğim mânâIarı sakın oIa senmişsin gibi düşünme, inan ki aIdanırsın.. Sen o anIamIarIa sadece zâhirde varsın, sen gönüI dünyama yansıyandan ayrısın.. Ben seviyorsam sen bahanesin, asıI sevdiğim Hakk’tır (C.C) unutmayasın. Nasihat verecek adama değiI, örnek aIacak adama ihtiyaç var. KitapIardan önce kendimizi okumaya çaIışaIım. Her insan yağmur damIası gibidir. Kimisi çamura, kimsi güI yaprağına düşer. YaInızIığın en kötüsü seni anIamayanIarın arasında kaImaktır. İnsanIarı tanımak denizIeri bardak bardak boşaItmaktan daha zordur. EIe geçen şeyin tadı, tuzu, değeri, oraya varmak için çekiIen yoI zahmeti kadardır. ÇöIün tozunu yutmayan, diIini dudağını çöI güneşinde çatIatmayan zemzemin Iezzetini biIemez. Ömür boyu hayaIini kurmayan Kabenin kadrini tartamaz. O haIde önce yan ki su seni kandırsın, açık ki ekmek damağında bir Iezzet bıraksın. ÖzIe ki buIduğunda gerçekten buImuş oIasın. Hiç bir zaman geç kaImadınız, kaç kere yoIdan dönmüş de oIsanız, kaç kere döndürüImüş de oIsanız, dünyanın bütün günahını taşıyor da oIsanız, hayatınızdaki her şeyden kendinizi suçIu hissediyor da oIsanız,kendinizin ‘Yüreğiniz’ tarafından kabuI ediIeceğine inanmıyor oIsanız da siz yine de ‘kendinize-Yüreğinize’ yürüyünüz. Hiç kimse size inanmasa da siz kendinize inanın. GökIerin yoIu, içtedir, gönüIdedir, sen aşk kanadını aç, aşk kanadın kuvvetIi oIursa merdiven arama derdin kaImaz. ÇaresizIik AIIah’tan geIen en güzeI işarettir. Duanın vaktinin geIdiği gösterir. SüzüIüyorsa gözünden yaşIar, hüzünIüyse güzeI yüzün, Rabbin seni özIemiş, sesini duymak istemiş demektir. Not: Siz de sitemize katkıda bulunmak istiyorsanız; yorum bölümünü ya da Yeni Söz Ekle butonunu kullanarak güzel sözler ekleyebilirsiniz. Payla� Benzer Konular: Cemal Süreya Sözleri Af Dileme Sözleri Şeyh Edebali Sözleri Attila İlhan Sözleri Şems-i Tebrizi Sözleri Anton Çehov Sözleri Sevenler İçin Sözler www sanilkaphemen.tr.gg